1950’li yılların başına gelindiğinde Türk romanının iki koldan devam ettiğine tanık oluruz. Bunlardan ilki önceki kuşaktan romancılığını sürdüren popülist romancılar, diğeri ise dönemin koşullarının da zorlamasıyla yeni arayışlara girenler. Bunlardan i