1980’lerden itibaren roman yazmaya başlayanlar, toplumsal sorunları ele almakla birlikte biçim ve sanat kaygısını ön plana çıkarırlar. Ele alınan konuların birtakım zıtlıklara değil, buluşma noktalarına doğru kaydığı dikkat çeker. Zaman, mekân, olay, a